İnsan hayatını ne kadar değiştirebilir? Tüm çevresini, yaşadığı yeri, işini, başarılarını, planlarını, her şeyini bırakıp bambaşka olabilir mi? Bir anda?
Cesarete ihtiyacım var. Herkesi değil, bazılarını silmek istiyorum. Bir şekilde hayatıma giren, onun için ayırdığım yeri her gün biraz daha büyüttüğüm kişiler bir anda yok oluyor, aramıyor, sormuyor, merak etmiyor, ulaşılamıyor. Ulaşabilip sorduğumda bir sorunun olmadığını söylüyor. Sonra yine yok oluyor, aramıyor, falan filan.
Sadece benim isteğim, sevgim olarak hayatımda yer kaplayan bu kişiler bazen öyle ağır geliyor ki, çöküp kendi altımda ezilmekten korkuyorum. Yok etmek istiyorum onları. Yoldan geçen eskicileri çağırıp üçer beşer dağıtmak istiyorum. Almadıklarını çöpe fırlatmak istiyorum. Yırtıp yakmak, küllerini denize atmak istiyorum. Anıların, o isteğin ve sevginin ayağına taş bağlayıp denize atmak istiyorum. Koca bir foşurtuyla oluşacak dalgalarda küllerin dağılışını seyredip karada bari artık huzurlu olmak istiyorum. Denize girmesem de olur.
Oysa, Msn listemden sildiğim için bana kızan, ama bir buçuk yıldır bir kez bile aramayan eski birini (sevgili olsaydı hala birlikte olurduk; bu sözcüğü kirletmek istemiyorum), sırf Msn listemden sildiğimde kızdığı için silemiyorum. İnsanların Msn adreslerini bile unutmaktan acizim. Aradığını hiç görmeyeceğim telefon numaralarını birkaç tuşa basarak yok edebilecekken, beceremiyorum.
İnsanlar bir şekilde hayatıma giriyor. Bazılarını ben zorla çekiyorum, bazıları kendi isteğiyle geliyor. Bazılarını uzak tutmaya çalışıyorum ki bağlanmayayım; çünkü korkuyorum o günün gelmesinden, aranmayı beklerken aranmayacağım o ilk gün... Tüm çabama, çırpınmama rağmen giriyor o kişi. Açtığım yer küçüldükçe daha çok kazıyorum, ormanları yakıp koca koca binalar dikiyorum.
Falan filan.
Ben bıktım. Önce ümit verip, her şeyin güzel olduğunu söyleyen, belli eden kişilerin hiçbir şey demeden çekip gitmesinden bıktım. Bahsettiğim aşk filan değil. Belki aşk ihtimali. Olası dostluklar, arkadaşlıklar, sırdaşlıklar... Hepsi aynı bokun laciverti.
Bu yazıyı asıl okuması gerekenler okumayacak, hani silmek istediklerim. Okusalar silmek istemezdim zaten. Neyse, birine anlatmak zorundaydım, sen çıktın karşıma.
Aman beee...
Cesarete ihtiyacım var. Herkesi değil, bazılarını silmek istiyorum. Bir şekilde hayatıma giren, onun için ayırdığım yeri her gün biraz daha büyüttüğüm kişiler bir anda yok oluyor, aramıyor, sormuyor, merak etmiyor, ulaşılamıyor. Ulaşabilip sorduğumda bir sorunun olmadığını söylüyor. Sonra yine yok oluyor, aramıyor, falan filan.
Sadece benim isteğim, sevgim olarak hayatımda yer kaplayan bu kişiler bazen öyle ağır geliyor ki, çöküp kendi altımda ezilmekten korkuyorum. Yok etmek istiyorum onları. Yoldan geçen eskicileri çağırıp üçer beşer dağıtmak istiyorum. Almadıklarını çöpe fırlatmak istiyorum. Yırtıp yakmak, küllerini denize atmak istiyorum. Anıların, o isteğin ve sevginin ayağına taş bağlayıp denize atmak istiyorum. Koca bir foşurtuyla oluşacak dalgalarda küllerin dağılışını seyredip karada bari artık huzurlu olmak istiyorum. Denize girmesem de olur.
Oysa, Msn listemden sildiğim için bana kızan, ama bir buçuk yıldır bir kez bile aramayan eski birini (sevgili olsaydı hala birlikte olurduk; bu sözcüğü kirletmek istemiyorum), sırf Msn listemden sildiğimde kızdığı için silemiyorum. İnsanların Msn adreslerini bile unutmaktan acizim. Aradığını hiç görmeyeceğim telefon numaralarını birkaç tuşa basarak yok edebilecekken, beceremiyorum.
İnsanlar bir şekilde hayatıma giriyor. Bazılarını ben zorla çekiyorum, bazıları kendi isteğiyle geliyor. Bazılarını uzak tutmaya çalışıyorum ki bağlanmayayım; çünkü korkuyorum o günün gelmesinden, aranmayı beklerken aranmayacağım o ilk gün... Tüm çabama, çırpınmama rağmen giriyor o kişi. Açtığım yer küçüldükçe daha çok kazıyorum, ormanları yakıp koca koca binalar dikiyorum.
Falan filan.
Ben bıktım. Önce ümit verip, her şeyin güzel olduğunu söyleyen, belli eden kişilerin hiçbir şey demeden çekip gitmesinden bıktım. Bahsettiğim aşk filan değil. Belki aşk ihtimali. Olası dostluklar, arkadaşlıklar, sırdaşlıklar... Hepsi aynı bokun laciverti.
Bu yazıyı asıl okuması gerekenler okumayacak, hani silmek istediklerim. Okusalar silmek istemezdim zaten. Neyse, birine anlatmak zorundaydım, sen çıktın karşıma.
Aman beee...