28 Kasım 2008 Cuma

Hâlâ

Ben hâlâ özlüyorum.

Sarıldığımda sıcağını, öptüğümde tadını özlüyorum.

Daha eskiden, bir kedi vardı, onu özlüyorum. Yanıma sokuluşunu, ama dokunmaya kalkınca hissettiğim dişlerini...

Ve hepsinin yanında, kulağımda sakince mırıldanan bir şarkı... Huzuruma huzur katan bu sesin eli elimi tutarken uykuya dalmayı özlüyorum, boynumdaki sıcak nefesi...

Daha eski... Baktığım, farkedilince kaçtığım gözleri özlüyorum, hiçkimseye söyleyemediğim...

Çocukluğumu özlüyorum bir de. Kim özlemez ki onu zaten...

Ben galiba hiç unutamıyorum.

7 yorum:

pRncfRn dedi ki...

Ben de özlüyorum, hem de çok, çocukluğu kim özlemez ki zaten? Hem kim birşeyleri özlemezlik yapar ki?

Adsız dedi ki...

oooff oofff dertlendim yine ya :((

wecarealot dedi ki...

Napıyım efendim, canım sıkılıyor, yazıyorum, böyle şeyler çıkıyor. Mızmız biriyim galiba :)

Üfürükten Prenses dedi ki...

"çocukluğumu özlüyorum" duygusu orta yaşlarda başlardı önceden..

daha mı erken büyüyoruz ne?
bende çocukluğumu özlüyorum..hatta baştan yaşamak istiyorum hepsini :/

wecarealot dedi ki...

Yaşlılar da çocuklaşır denir ya, belki daha çabuk ulaşmak için çabalıyor, erken yaşlanıyoruzdur.

Adsız dedi ki...

esasında özlenen cocukluğun barındırdığı duygulardır:masumiyet gibi,merak gibi,saf-tertemiz haller gibi..büyüdükce kirlenen dünyada yıllanırken insan hep özünü arıyor.

wecarealot dedi ki...

Bir de umut var tabii; çocukluğun özü merak ve umut sanırım.

Sabah uyanınca bir şeylerin değişeceğine inanmalı insan, onu beklemeli, umut etmeli. Değilse uyanası gelmiyor.