29 Kasım 2007 Perşembe

Aynı Şarkı



- Hey, bak! Yine o şarkı! Haydi, kalk, dans edelim. Haydi ama, ben çok eğleniyorum, bak. Noluyor? Niye ağlıyorsun? Sevmiyor muydun bu şarkıyı sen de? Yoksa dans etmek mi istemiyorsun? Yapma ama böyle, ağlama. Ufff, yine başladı şu ses; sabahtan akşama kadar demir doğramak zorunda mı bunlar? Haydi artık, yeter, bırak ağlamayı da dans edelim.


Aslında, tek yaptıkları dans etmekti.
Aslında, çalan hep aynı şarkıydı.


Resim: www.neverlander.org, ayca@neverlander.org

21 Kasım 2007 Çarşamba

ÖNÜM, ARKAM, SAĞIM, SOLUM


Bazen bir saklambaç oyununa dönüyor uyku. Oyunu oynayanlar ise bir küçük çocuk, bir de kötü adam. Kimin kimden kaçtığı, saklandığı belli, değil mi?

Uyanabilmek için telefonumun ajandasına on tane alarm kuruyorum yatmadan önce. Zamanı gelince o alarmlar çalıyor bir bir. Hepsini susturuyorum, ve tekrar uyuyorum. Kötü adamın tuzağı gibi geliyor onlar bana. Tanıdık sesler çıkararak benim saklandığım yerden ortaya çıkmamı sağlayacak, beni sobeleyecek gibi geliyor o kötü adam.

Oyundaki küçük çocuk olduğumu sanırken, kötü adam mıyım ki ben? Gerçeklikten kaçıp, rüyalara sığınarak büyümeyi reddeden?

15 Kasım 2007 Perşembe

(On/)Off Tuşu


Bir yüzük istiyorum. Parmağımda dursun. Parmağımı bir yerde bırakmadıkça o da hep yanımda olsun diye. Parmağımı da bırakmam hani kolay kolay, acır filan.

İşte o yüzük var ya, hahaha, yok yok, ilahi, sana girmesin.

Küçük bir kutu olsun o aslında. Ufacık. İçinde bir hap, toz, ya da eğer dışarı sızmayacaksa bir sıvı olsun. Ve her neyse o, zehirli olsun. Hep yanımda taşıyayım, parmağımda.

Teknolojik bir alet filan yapsak, herhalde kontrol paneline ilk kapatma düğmesini koyarız; öyle değil mi?

İşte ben de kontrol etmek istiyorum hayatımı, kendimi. Bir direksiyonum yok. Yani var da, az dönüyor. Ve ben hızlıyım. Hızla yaşlanıyorum. Bu benim değil, zamanın hızı aslında. Böyle bir hızda bu kadar küçük açılı bir direksiyon pek bir işe yaramaz. Arabalardan filan da biliyorsundur ya, viraja hızlı girersen savrulursun, takla atarsın belki, oralarda bir uçurum varsa, allah esirgesin...

İşte, direksiyon işimi görmüyor pek. Altında kırmızı ışık yanan kocaman kare bir düğme istiyorum ama. "Kontrol öyle olmaz, böyle olur" der gibi, "çat" diye bitirmek, bitirmek değil de, onu yapabilecek olmak istiyorum.