Karanlık olsa, gözlerimizi de kapatsak; her vuruşta ayağımız yere değse, sonra yine yükselsek, kafamızı sallasak sağa, sola; bağırsak, çığırsak... Ve, şarkının o yeri geldiğinde bıraksak kendimizi, otursak, yatsak, yere serilsek... Gözlerimizi hiç açmasak ama, sesler söylese bize ne yapacağımızı, nereye basacağımızı... Terli sırtımızı ürpertse o sakin serinlik, hafifçe titresek...
Sonra yine, yine başlasa gitarlar, davul; yine ayağa kalksak, havaya çıksak, her vuruşta ayağımız bir kere yere değse... Yine terler aksa alnımızdan, sırtımızdan; biz yine zıplasak...
Şarkı bitmese hiç...
Sonra yine, yine başlasa gitarlar, davul; yine ayağa kalksak, havaya çıksak, her vuruşta ayağımız bir kere yere değse... Yine terler aksa alnımızdan, sırtımızdan; biz yine zıplasak...
Şarkı bitmese hiç...